ve olması gereken 1700.000 adet cevap anahtarı(?!?!). Olmaz değil olur. Sonuçta bilgisayar çağını yaşıyoruz. Herşeyi bizim yerimize yapabildiği gibi, bunu da yapacaktır.
Şu zamana kadar soru hazırladım ama büyük bir sınav hazırlamadım. Ama büyük sınavlara girdim. Babam 35 senesini faal olarak devirmiş ama artık emekli bir öğretmen, nasıl sınav hazırladığını, sorularını nasıl sorduğunu, nasıl dizdiğini, şıkları nasıl seçtiğini az çok bilirim. Ama bu benim, nasıl soru hazırlamam gerektiğini bilmem anlamına gelmez. Sadece olması gereken üzerine fikrim var demektir. Kafanızın estiği şekilde soruları sıralayamazsınız keza şıkları da öyle. Sonuçta bu da bir bilim işidir, psikoloji işidir, pedagoji işidir. Sorunun zorluğunu cevabının sıralanmasına göre bile belirleyebilirken, karşımızda 1 tanesinin bile aynısı olmayan bir sınav ile karşı karşıyayız.
Bence bu sınav herkes için adaletli geçmedi. Sıralamadı ki farklılık, (bence saçmalık) sınavın kişilere göre farklı zorlukta olmasına sebep oldu. Öğrenci hiç düşünülmemiş gibi geldi bana. Sınav olsunda sorunların nasıl olduğu önemli değil. İşleri de soru çözmek nasıl olsa.
Eğer bu sınava girseydim en başta bu uygulama ile ilgili mahkemeye başvururdum. Uygulamanın saçmalığının bu yarışta yarattığı dezavantajı, hala neden görmemekte direniyorlar merak ediyorum. Yapılan bence düpedüz hata ve hala bu hatayı en bariz şekli ile korunuyor. Sınav ile ilgili şifreleme şüphelerinden kesinlikle bahsetmiyorum.Savcılık zaten sorgulama başlatmış durumda. O konu hakkında bi fikir beyan etmek yerine sonucunu beklemek daha medeni olanı olacaktır. Ama birisi çıkıp bu yapılanın büyük bir haksızlık olduğunu ve durdurulması gerektiğini duyurmalı.
ÖSYM Eski başkanının “10 adet kitapçığı hazırlarken bile zorlanıyorduk” açıklamasından sonra sınav sorularının ne kadar özenle dizildiğini anlamamız zor olmayacaktır sanırım. Hele ki, dizme işini bilgisyar yapıyorsa. Saçma sapan soru ve şık sıralaması vs vs…
İşin olması gereken, öğrenci sınav ikilisinden biraz uzaklaşarak var olan 1.700.000 kitapçığın yaşadığı bazı fikirleri düşünmeye çalışalım.
10 adet ayrı kitapçık neyimize yetmiyordu. Veya kopya çekmeyi nasıl önleyecekti veya 10 adet kitapçık ile 1.700.000 kitapçık bastırmanın arasındaki fark neydi. Biraz daha öncesine gidersek, 10 adet kitapçık neden 10 olarak belirlenmişti?!?! Kitapçık sayısnın belirlenme şartı, sınav yapılacak en büyük sınav salonunun ihtiyacı kadar olarak beirlenmişti. ki 10 sınav kitapçığı yetiyordu.
İster istemez insan neden 1.700.000 kitapçığın var olduğunu neden böyle bir gereksime ihtiyaç duyulduğunu sorguluyor. 1.700.000 kitapçığın açık açık olmasa bile üstü kapalı olarak bazı gerçeklerinin olduğu kesin. 1.700.000 kitabı basabilen bir sistemin, hangi öğrenciye hangi kitabı vereceği de daha önceden bilinme ihtimalini ortaya çıkıyor. Atıyorum, İstanbul’un şu semtnin şu mahallesinin bu okulunda, bu sınıfta, 25. kitapçık sahibi öğrencinin kim olduğu besbelli, peki oraya hangi kitapçığın düşeceği belli mi? Emin olmamakla birlikte olma ihtimalinin güçlü olduğunu düşünüyorum.
1.700.000 rakkamı sihri aslında burada birazda olsa bozuluyor. 1.700.000 ayrı kitapçık var diyebilmemiz için 1.700.000 ayrı cevap anahtarının da olması gerekiyordu. Ama yapılan açıklama sonucu bu sayıda cevap anahtarının olmadığı yönünde. Buradan çıkartacağımız bazı sonuçlar
- Soru dizilimleri aynı ancak doğru şık hariç yanlış şık dizilimleri farklı kitapçıkları olduğu,
- Soruları tamamen farklı ancak doğru şık dizilimleri aynı olan kitapçıkların olduğu,
Şu an kaç adet cevap anahtarı var bilmiyorum. Açıklanan bir bilgi var mı onu da bilmiyorum. Ancak bu rakkam oldukça önemli. Çünkü kişiye Özel Kitapçık, adı altında kopya çekilmesinin imkânsız olduğunu hissettiren bir sınav düzeninin içinde (atıyorum) 50 adet – 100 adet gibi bir sayıda sınav kitapçığı varsa, 1.700.000 rakkamının tamamen komik bir sayı olduğu, söylendiğinde de insanı gülünç duruma düşüreceği kesindir. Ama dediğim gibi, şu an daha o sayıyı bilmiyoruz. Senaryo yazılması ise oldukça basit. Yazılan senaryonun da “1.700.000 tane kitapçık var kopya imkansız” gibi bir zırhın altında saklanması oldukça basit.
En başta dediğim gibi, ben sınav hazırlamadım ama sınavlara girdim. Az çok sınav psikloljisini bilirim. Benim girdiğim sınavların hiçbirinde kopya, çalıntı soru vs gibi söylentiler veya, şifreler vs konuşulmadı. Kopya çekilip çekilmediğini bilmiyoruz. Ama şu bi kesinki, uzun zamanlarını ayırıp çalışıp sınava giren bu öğrencilerin içinde bulunduğu durumu düşünmeyen, ve bi şekilde kopya olsun yada olmasın, öğrencilerin haklaırnı savunmayan bir düzenin kesinlikle yürümeyeceğini, dolaylı olarakta ileride bu sınavda haksızlığa uğrayan öğrencilerin bir şekilde bu ülkeden nefret edeceği kesin. Hayatımı şekillendirme, yönlendirme, zamanlarımda beni düşünmeyen bir ülkeyi ileri de bende düşünmezdim.
Bunu sonradan ekledim… 06/04/2011
Kaynak : ntvmsnbc.com
One thought on “1 Sınav ve 1.700.000 Kitapçık”