Amacım Josef Kouldeka’nın hayatını tarih tarih yazmak değil. Zaten şu link‘ten yaşantısı ile gerekli bilgilere İngilizce olarak ulaşabilirsiniz. Bir çok sitede buradaki bilgileri nerdeyse değiştirmeden önümüze sürmüş.

Herhalde şu an sorsalar veya önümüze hayatımız ile ilgili bir seçim sunsalar, Koudelka’nın yapmadığını yani mühendisliği seçerdik. Hele ki savaş zamanları, eğitim daha henüz bu kadar yaygınlaşmamışken, mühendislik gibi bir mesleği, fotoğrafçılık gibi bir tutkuya değişmek çılgınlık olur(du). Koudelka bunu yapmış hem de kendisini dünyaca üne kavuşturacak olacak çılgınlığı. Üzerine de Çingenelerin peşine düşmüş, daha sonrada kendisine lakap olacak çingeneleri ülkelerinde, kendi evlerinde izlemiş ve fotoğraflamış, en sonunda da Çingene Fotoğrafçısı olmuştur.

1968 Sovyet istası dönemi “Summer of Hate“, nefret yazı olarak anılır. Sanırım o zamanda acılar ile ilgili güzel bir fikir verebiliyor zamanında yaşanılan. Çingene fotoğraflarını çektiği Romanya’dan dönüş zamanı ile Sovyet istilasının başlaması tarih olarak aynı haftaya denk gelir. 2-3 gün önce evine giren Koudelka, hızlı bir konsantrasyon örneği göstererek, çingelerin içindeki o neşeli hayattan, tank paletlerinin ezdiği Prag sokaklarına, uçan kaçan kurşunlara, ağlayan sızlayan insanlara, cesetlere, açlığa, savaş zamanına ayak uydurur. Eğlence muhabbet çalgı çenginin içinden, asker dolu sokaklar meydanlara; müzik enstrümanlarının yerine silahlar toplara, gülümseyen insanların yerine ezilen ezen kavga toplumunun içine, geçmek oldukça zor olsa gerek. Ama Koudelka, bunu başarıp, ajanslara (Magnum) ulaştırdığı dönemin Prag fotoğrafları ile Anonymous Czech Photographer olur ve en sonunda da Rabert Capa altın ödülünü alır. Bu ödül kendisine fotoğrafçılıkta gösterdiği ve sonraki dönem fotoğrafçılara örnek olması gereken cesareti içinde verilir.

En basit haliyle çingene fotoğrafçısı daha sonrada P.P. (Prag Photographer) olarak adlandırılan Koudelka’nın fotoğrafları, insan hayatının genellikle eksik yönlerinden oluşmuş; bakan herkesin bir parça da olsa kendinden bişeyler bulduğu, çekilme zamanına göre eski olmasına rağmen dünmüş hissini çok rahat uyandırabilecek özelliktedir. Genel anlamıyla fotoğrafları tek seferde çok şey anlatabilme yetisi taşır.

Fotoğraf içindeki kurgulamaları oldukça başarılıdır. Bunun bir nedeni de gençlik yıllarında düzenli olarak fotoğraflarını çektiği Prag Tiyatrosu ve fotoğraflarını paylaştığı tiyatro magazinleridir. Tiyatro sahnesinin hali hazırda önemli derecede kurgu endişesi taşıması, Koudelka’nın kendi karesini yönetmesinde önemli bir rol oynar. Bunu bir çok karesinde çok açık biçimde görebiliriz. Kurguyu yönetirken, fotoğrafçı etkisini fotoğraf dışına çekmeyi oldukça iyi becerebilmiştir. Fotoğraflarını izlerken sanki film karesin seyrediyormuş hissine çok rahat kapılabiliriz.

1971 yılında Magnum’a katılan Koudelka, 1974 yılında tam üye olmuştur. [Magnum sayfasından alıntı] “The maximum, that is what has always interested me.” fotoğrafa karşı ne düşündüğünün aslında tam anlamıyla açıklaması gibidir. Güzel bir fotoğraf için kötü bir geceyi geçirebileceğini çok rahat ifade edebilmektedir.
Dönem dönem Koudelka fotoğraf incelemelerini daha sonraki yazılarda bulabileceksiniz…